Sinopsissiz Çıkmam Abi!

    

    Sinopsis nedir? Sinopsis yazarken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

    Evvettt geldik zurnanın zırt dediği yere :)

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; Sinopsis, bir senaryoda çok ama çok senaryonun kendisi kadar önemlidir. Çünkü sinopsis demek; sizin güç bela bir ihtimalle yapımcıyı ikna ederek, senaryonuza vermiş olduğu tek şanstır (nadiren yaşanan istisnalar hariç). Unutmayın ki hiçbir yapımcı eğer birinci dereceden yakınınız değilse, sizin senaryonuzu alıp sayfa sayfa okumaya zaman ayırıp, beğenip projenizi onaylamaz. Bu yüzden “önemli” başka bir detay olan;  Sinopsis, doğru yazım formatıyla yani; bir sayfalık A4 boyutunda, 12 puntoluk Courier karakter fontuyla (12 punto kitap yazarken de birçok yayınevinin direttiği boyuttur) yazılmış olmalıdır.

    İçerik konusunda ise yine en önemli şeylerden biri; belirgin karakterlerin analizi, hikâyeyi baştan aşağı etkileyen olayları, olmazsa çatışmalar ve çatışmaların kaynaklarını mümkün olduğu kadar detaylandırıp ancak gereksiz hiçbir ayrıntıya yer vermeden yazılması gerektiğidir. Ki bu aslında bütün senaryo için olmazsa olmazdır. Hikâyeye hizmet etmeyen hiçbir detay senaryoda kalmamalıdır. Hikâye geçmiş bir zamanda geçmiyorsa şimdiki zamanda yazılması gerektiğini de bilmeliyiz. Olaylar arasında uçurum bir geçiş olmamalıdır. Bir sahne yazdınız, sahnenin geçtiği yer denizin ortasıydı, aynı karakteri sonraki sahnede uzayda çiçek toplarken bulmayalım (eğer ki 10 yıl sonrasına ait bir sahne değilse) :)  Şöyle afilli bir giriş yap, yapımcının merakına kanca tak (bu noktada detaylar konusunda hassasiyet önemli, evet en önemli detaylara yer ver ancak bütün en önemli detaylara değil :));  o adam, o karanlık sokağın köşesinden dönsün, o kişiyle karşılaşsın ve sona gelsin ancak “nasıl gelsin?” Vee son olarak nefes nefese bir bitiş yaz, yine senaryomuzun final sahnesi için de bunu tasarlayacağız ne de olsa. İlerledikçe bahsedeceğimiz konulardan birisi de bu, zirve-final ikilisi burada da çok önemli. İşte bu bir kancadır. Yapımcıyı kancalamazsan senaryoyu neden merak etsin ki? Amaç senaryoyu okumasını sağlamak değil miydi? Peki, ona merak edeceği hiçbir şey bırakmazsan ve sırf bu hata yüzünden sinopsisini okuyup, karar vermek için yeterli olduğunu düşünürse? Bu da yetmezmiş gibi verdiği karar olumsuz olursa? Elbette ki bir senaryonun sinopsisi yapımcıyı etkilemezse senaryo hayli hayli etkilemez diye düşünebilirsin ancak bilemezsin. O yapımcının o hikâyede ne bulacağını, hangi detay yüzünden çekileceğini, hangi sahnenin onun o senaryoyu okumasında etken olacağını bilemezsin. Ya da sinopsiste okuduğu tek cümle için bir ihtimal şans verdiği senaryoya bayılmayacağının bir garantisi yok. Unutma! Bir sayfadan fazlası yok. Daha az’ı olursa tadından yenmez bunu da ekleyelim. Mesele az evvel bahsettiğimiz giriş, gelişme ve sonuçtan oluşan denklemdeki detayları, bir sayfadan daha az bir kurguyla ama aynı etkide sunup, kabul edildiğini bi düşünsenize. Biliyorum kara kara biz bunu nasıl yazacağız diyor bazılarımız ve evet hakveriyorum ki senaryoyu yazmaktan bile daha zor. Ancak bugün duydum bu repliği; “Bir şey ne kadar güçleşirse sonuç da o kadar tatmin edici olur.” Repliğe bakın repliğe! :)

    Şimdiye kadar okuduğunuz serinin önceki yazıları bir yana, sinopsis bir yana. Diğer aşamalar bir zorunluluk değilken, eğer sinopsisiniz yoksa ciddi anlamda çuvalladınız demektir. Bir yapımcı size logline cümlen var mı? Storyline hazır mı? Ya da tagline ne durumda bir görelim demez belki ama sinopsisini ister. Özetle sinopsis yoksa senaryo satışı yok demektir.

    Hikâye tamamlanmadıysa Logline cümlesi, hikâye tamamlandıysa Storyline hatta sadece Tagline bile yapımcının dikkatini çekebilir ancak bu üçüyle sinopsisinizi, sinopsisinizle ise senaryonuzu satarsınız. Gördüğünüz gibi tüm bunlar aslında hikâyenizin yani senaryonuzun iskeletini oluştururken, aynı zamanda satış planlamanızın da iskeletini oluştururlar.

    Serimizin devam yazısında sıradaki konu başlığımız; şatirifilli bir konu! Tretman Nedir? Bu konu iyiden iyiye yılan hikâyesine döndü. Ancak korkmayın, içinden birlikte çıkacağız! ;)